Psikoterapi Yaklaşımım
Psikoterapi, bir klinik psikolog ile destek için başvuran kişi arasında geçen terapötik çalışmanın genel adı olmakla birlikte farklı yaklaşımlarda pratik edilmektedir.
Her türlü psikoterapi ekolünde etik ilkelere bağlı kalmak ve danışan gizliliğini korumak esastır.
Kendi pratiğimde psikodinamik/psikanalitik yaklaşımı kullanmaktayım. Psikodinamik terapiyi diğer ekollerden ayıran birincil özelliği bilinçdışının varlığını tanımasıdır. Bu anlayışa göre, günlük hayatta yaşadığımız bazı tekrarlayan zorluklar; farkında olmadığımız, zihnimizin derinlerine gömülü duygulara ve geçmiş yaşantılara bağlı olabilir. Özellikle yaşamın ilk yıllarında kurduğumuz ilişkilerde öğrendiğimiz ve içselleştirdiğimiz örüntüler, bilinçli olmaksızın şimdimizi etkiliyor olabilir.
Kişi hayatının bir noktasında, alışageldiği yaşama biçiminin artık ona yardımcı olmadığını fark ettiğinde yeni yollar keşfetme ihtiyacı duyabilir. Bu noktada psikodinamik terapi, kişiye duygularına dair bir içgörü kazanması için destekleyici ve kapsayıcı bir alan sunar. Psikoterapist bu alanda kişiye yargılayıcı ve yönlendirici olmadan özgün ve canlı hissetmenin yollarını açar.
Bazı Sorular ve Cevaplar
Psikanalitik Terapide Sadece Geçmiş mi Konuşulur?
Uzman Klinik Psikolog Kime Denir?
Dört yıllık psikoloji lisans eğitiminden mezun olan kişiler “psikolog” unvanını alır. Lisans eğitimini kapsamında psikoterapi öğretilmez. Bunun için yüksek lisans düzeyinde uygulamalı bir eğitim gerekmektedir. “Klinik psikolog” unvanına sahip olmak için psikoloji veya PDR lisans eğitimi sonrasında klinik psikoloji yüksek lisans derecesi almış olmak gerekmektedir. Psikoterapi, klinik psikoloji kapsamında pratik edilen sağaltıcı bir uygulamadır. Gerekli mesleki yetkinliğe sahip olmayan kişilerce uygulanması son derece sakıncalıdır.
Psikanalitik yaklaşım, kişinin geçmişini kişiyi anlamada çok kıymetli bulmakla birlikte tek başına bir kazı çalışmasından ibaret değildir. Amaç travmatik anıları bulup çıkarmak değil, hatıraların kişide bıraktığı izleri ve zamanında yaşanamamış duyguları anlayarak bunların söze dökülmesine alan açmaktır. Bu hedef doğrultusunda psikoterapistin eşliğinde ortak bir çalışma yürütülür ve şimdiyle öncenin bağlantıları kurulur. Anılar bu yolculuktaki araçlardan yalnızca biridir. Kişinin gündelik sorunları, rüyaları, kurduğu ilişkilerdeki zorlukları ve aklından geçen diğer her şey terapinin konusu ve kişiyi anlamanın önemli unsurlarıdır.
Psikoterapi ne kadar sürer?
Psikanalitik anlayış süreç odaklı ve süre bakımından ucu açık bir pratik önerir. İyileşmeyi bir yolculuk olarak görür ve bu yol kişiden kişiye değişmekle birlikte çoğu zaman çok kısa sürmez. Analitik terapi iyiye ve doğruya dair formüller veya hazır çözümler önermez. Diğer birçok ekolden farklı olarak, kişinin semptomunu buzdağının yalnızca görünen kısmı olarak ele alır ve bunun ardındaki kişiye özgü büyük resmi anlamaya çalışarak daha sürdürülebilir ve kalıcı bir iyileşme sağlamayı hedefler. Bu süreç kişinin ve terapistin uzun süreli yatırımını gerektirir.